Modern çağ, beraberinde bireyselleşme ve korku kavramlarını ortaya çıkartırken, çocuklar içinde eğlence ve oyun anlayışının şekillerini yeniden belirledi.
Modern çağ, beraberinde bireyselleşme ve korku kavramlarını ortaya çıkartırken, çocuklar içinde eğlence ve oyun anlayışının şekillerini yeniden belirledi. Kimi zaman ebeveynlerin sokağa karşı duydukları güvensizlik, kimi zaman ise çocukların bu renkli dünya ile kurdukları hızlı bağ sayesinde onları oyalamanın kolay olması, bu yeni oyun anlayışının temellerini oluşturdu.
Ancak ortaya çıkan sonuçlar gösteriyor ki, ebeveynler çocuklarının güvenli bir ortamda zaman geçirdikleri düşünürken, kötü niyetli kişilerin elinde internet dünyası çok ciddi sonuçlar yaratabilmekte. Peki ya bu oyunlar aslında ne kadar masum? Kontrol altında tutulmadığı taktirde çocuklarımız için ne gibi geri dönülemez sonuçlar doğurabilirler? Bu yazımızda sizlere bu oyunlar hakkında bilgi vereceğiz.
İnternet erişiminin neredeyse her evde ve ortamda sağlanabilir olduğu bu dönemde, bilgi sosyal medya araçları ile hızla yayılmakta ve oyunlar da gençler arasında aynı hızda popülerleşmekte. Tahmin edilebileceği gibi bu da olumsuzlukları beraberinde getirip, çocuklarımızın masumluklarını hedef almaktadır. İlk olarak oyuncuyla bağ kuran bu oyunlar, onları dış dünyadan izole ettiğini düşündükten sonra görev verme aşamasına geçilir ve asıl tehlikede bu noktada başlar.
Çocuk olmadığını ve yetişkin bireyler gibi davranabileceğini kanıtlamak isteyen katılımcı bir süre sonra neredeyse hipnotize olarak bu tehlikeli görevleri yerine getirmeye çalışır. Genellikle maddi kaygılar ile yapılan bu oyunlar, çocukların zihinlerine karanlık düşünceler de yerleştirmekte ve onları intihara kadar sürükleyebilmektedir.
Kimliği yeni oturan, kendisini ve cinsiyetini yeni yeni tanıyan çocuğun üzerinde oluşturulan bu psikolojik ortam ani sonuçlar vermese dahi, yıllarca sürecek sorunları doğurmaktadır. Aynı zamanda, uyku ve yemek bozuklukları, eklem rahatsızlıkları, kalp hızında yüksek artış gibi fizyolojik sorunları beraberinde getirirken, çocukları okuldan ve sosyal yaşam uzaklaştırır.
Çokça ölüm ve şiddet içermesi nedeniyle de oyuncuyu öfkeli ve mutsuz bir ruh haline büründürür. Verdiği anlık özgüvenler ile çocuğun arkadaşlarına karşı zarar verici olmasına da neden olur. Oyun sürecinde tacizlere ve tehditlere maruz kalan oyuncunun, kişisel bilgileri de çalınabildiği gibi onlardan zorla para alınabileceği gerçeği de biliniyor. Son dönemde ortaya çıkan ve en çok bilineni Momo isimli oyundur.
Dünya üzerinde en çok tercih edilen mesajlaşma uygulaması olan WhatsApp ile yayılan bu oyun kişilere şiddet içerikli mesajlar ve görüntüler gönderiyor ve onları tehdit ediyor. Oyunun henüz nasıl ortaya çıktığı net olarak bilinmiyor.
Bir diğeri ise genellikle ilkokul çağındaki çocukları hedef alan Mavi Balina oyunu. 50 günlük bir süreç boyunca oyuncuya komutlar veren ve ona hem fiziksel hem de ruhsal şiddet için baskı yapan bu oyun yüzünden dünya üzerinde bir çok ölüm olduğu biliniyor. Belli etiketler yardımıyla ve toplu mesajlar ile yayılıyor. Bir diğeri ise yine şiddet ve korku duygusuyla beslenen oyun; Mariam. Yine oyuncuya sosyal medya kanallarıyla ulaşılıp bu oyun karakterine eve dönüş yolunda yardım edilmesi isteniyor ve oyuncunun kişisel bilgilerinin ele geçirilmesi hedefleniyor.
Oyunlar her zaman bu kadar korkutucu olmasa da; tarçın yeme mücadelesi, buz ve tuz mücadelesi yada araba sörfü mücadelesinde de gördüğümüz gibi eğlenmek adı altında hayati ve fiziksel sonuçlarla çocuklarımızı tehdit ediyor. Ya da Metin 2 gibi oyunlarda içerdikleri fiziksel şiddet ve öfke duygusuyla çocuklarımızı ruhsal olarak etkilerken alt metindeki uyuşturucu ve cinsellik temalarıyla da aileleri tedirgin ediyor.
İlk olarak yasal yollardan oynanan oyunlarda oyun derecelendirme sistemi ile çocuklarımıza, onun için uygun olanları tercih etmesini sağlamalıyız. Çocuğumuzu bilgisayarla geçirdiği süreçte denetlemeli, oyun açıklamalarını okumalı ve internet üzerinde ebeveyn koruma filtreleri ile korumalıyız. Oyun başında geçirilen süreyi sınırlandırmalı, internetin çocuklarımızın sosyal yaşantılarının önüne geçmesine engel olmalıyız.
Çocuğumuzun farklı gerçek hobiler ile mutlu olmasına destek olmalı spor, müzik yada başka sanat dallarında teşvik ederek enerjisini bu yönde kullanmasını sağlamalıyız. O anı geçirmek için oynadıkları oyunların onlarda seneler boyu iz bırakacak etkileri olduğunu unutmamalı, çocuklarımıza güven duygusu vererek yaşayacakları her sorunu paylaşmalarını sağlamalıyız çünkü; ebeveynler olarak çocuğunuzu en iyi sizler koruyabilirsiniz.
Farkettiğimiz herhangi bir şüpheli durumda bunu hemen siber suçlara bildirmeli ve hukuki yollara başvurmalıyız. Çocuğumuzda ruhsal değişimler olması halinde bir psikoloğa danışmalı ve bizde en az onlar kadar internette yayılan yeni akımlar hakkında bilgi sahibi olmalıyız.