Çevrimiçi itibar, herkesin görebileceği bir kredi raporu gibidir. İster bir film yıldızı ya da bir yatırım bankacısı olun, çevrimiçi itibarınız başkalarının sizi nasıl algıladığını belirler. Kendilerinin en doğru şekilde temsil edildiğinden emin olmak için, herkes çevrimiçi itibarını yönetebilir (ve yönetmelidir.)
Bir iş görüşmesine katılamayacağınız, ilk randevuyla tanışamayacağınız, hatta eski bir iş arkadaşınızı önceden Google araması yapmadan ziyaret edemeyeceğiniz bir dünyada yaşıyoruz. Bu yüzden ki insanların da sizin adınızı Google ile arattığını varsaymak güvenli olacaktır. Arama sonuçlarında bulduklarınızın, kendi karakterinize uygun olduğuna emin olmalısınız.
Aşağıdaki beş ipucu, kişisel itibarınızı kontrol altına almanıza yardımcı olabilir;
Çevrimiçi itibarınızı yönetmek için ilk adım, internet üzerinde zaten mevcut olanları denetlemektir. Basitçe Google’da adınızı aratmak, hakkınızda ne söylendiğini, hangi içeriğin sıralamada yüksek olduğu ve herhangi bir olumsu içerik olup olmadığını öğrenmenizi sağlar. Olumsuz veya yanlış içerikler düşündüğümüzden daha yaygındır.
Gerçekte, ABD yetişkinlerinin %75’i kendisini Google’da aratmakta ve yarısı sonuçlardan memnun değil. Arama sonuçlarınızı öğrenmek için zaman ayırın ve eğer beğenmezseniz bunları değiştirmek için adımlar atabileceğinizi unutmayın. Bir diğer güzel seçenek de ücretsiz uyarılar için TalkWalker.
Bu noktada sosyal medyanın hiçbir yere gitmediğini söylemek önemlidir. Zaten adınızı en popüler paylaşım sitelerinde oluşturdunuz mu? Eğer hala yapmadıysanız, bu sitelerde hesap oluşturmanın tam zamanı (Facebook, LinkedIn, Twitter ve Instagram). Bunları kullanmayı planlamasanız bile, en azından adınızı talep etmeli, temel bilgileri doldurmalı ve kendinizin bir profil resmini yüklemelisiniz. Bu ilerleyen zamanda eğer aktif bir sosyal medya kullanıcısı olmayı seçerseniz, başkalarının sizin adınıza yanlış hesaplar oluşturmasını engelleyecektir.
Kişisel hedeflerinize bağlı olarak, kendi alan adınızı / alanlarınızı satın almayı da düşünebilirsiniz. Şahsi bir web sitesi oluşturarak, çevrimiçi itibarınızı güçlendirecek ve markanızın daha iyi bir resmini çizecek içerikler yayınlayabilirsiniz. Bir web sitesi oluşturmasanız dahi, isminizin .com, .net ve .org “tam eşlemeli etki alanı” sürümlerini satın almanız (varsa), başkalarının bu alanları size karşı kullanmasına engel olacaktır.
Hala üniversitede partilediğin fotoğrafların instagramda dolaşıyor mu? Adınızı arattığınızda aynı fotoğraflar Google resimlerde çıkıyor mu? Nihayetinde insan kaynakları departmanından biri onları bulacak. Bu ve bunlar gibi eski ve size iyi yönde hizmet etmeyen fotoğraflar, mümkünse derhal kaldırılmalıdır. Eğer onları siz paylaştıysanız sadece sil tuşuna basabilirsiniz. Eğer başka biri tarafından paylaşılırsa kibarca silmesini isteyebilirsiniz.
Eğer kişi fotoğrafı kaldırmaya ikna edilemiyorsa, kendiniz etiketi kaldırabilir veya hesabınızdaki gizlilik ayarlarını halktan gizlemek için değiştirebilirsiniz. Bazen Spokeo ve diğerleri gibi “kazınmış” web siteleri, doğru şekilde yaklaştığınız taktirde bilgilerinizi kaldıracaktır. Ayrıca, olumsuz içeriği çevrimiçi olarak kaldırmanın bu yararlı yolları listesi de kullanılabilir. Aynısı olumsuz veya tartışmalı yorumlar veya göndermeler için de geçerlidir.
Profesyonel olmayan ve suç içeren davranışları, alkol ve uyuşturucu kullanımını, saldırgan, şiddet veya zorbalık içeren davranışları öneren bir paylaşımı kaldırmak için hesaplarınız aracılığıyla tarama yapmak isteyeceksiniz. Bir çok insan çevrimiçi içeriklerinden politik eğilimini de temizler ve ‘politik olarak mor’ görünmeye çalışırlar.
Çevrimiçi olarak hakkınızda var olan şeyleri denetledikten ve olumsuz haberleri temizledikten sonra, kişisel markanızı oluşturmaya odaklanmanın zamanı geldi. Oraya koyduğunuz şey her ne olursa olsun, sosyal medya paylaşımı ya da özgün bir blog içeriği, markanız hakkında olduğundan emin olun.
Ne kadar benzersiz içerik yayınlarsanız, arama sonuçlarında üst sıralarda yer alma şansınız o kadar yüksek olacaktır. Eğer içeriğiniz sürekli olarak üst sıralarda yer alırsa, itibarınız da bundan fayda sağlayacak ve daha fazla kontrole sahip olacaksınız. Bu nedenle, kişisel markanızın ne olduğunu iyi belirlemek ve hakkında çevrimiçi bir ses geliştirmek için zaman ayırmanız gereklidir. Çevrimiçi markanızla ilgili içerik yayınlamak için her hafta zamanlama yapmanızı öneririz. Ayrıca bunları aynı yerde değil, farklı platformlarda da yapmalısınız.
Örneğin, bir hafta Facebook, Twitter ve blogunuzda paylaşım yapın. Bir sonraki hafta başka bir kişinin sitesine konuk yazı yazın. Siteniz veya bir başkasının sitesi için makale yazarken, bu en iyi uygulamaları takip edin. Ertesi hafta, Instagram, Twitter ve belki de başka bir blog yazısına odaklanın. Hepsini karıştırın.
Benzersiz içerik yayınlamak, ya da mevcut fazla içeriğe sahip olarak çevrimiçi itibarınızı daha iyi kontrol etmenizi sağlar. Ne kadar fazla içerik yayınlarsanız, diğer içeriklerin marka arama sonuçlarınızda üst sıralara çıkması o kadar zor olacaktır. Bu, çevrimiçi içerik bastırmanın temel ilkelerinden biridir.
Kişisel markanıza sahip olmak, çevrimiçi itibarınızı kontrol etmek veya benzersiz içerik oluşturmak için ne kadar çaba harcarsanız harcayın, başkalarının hakkınızda yayınladığı bilgileri tam olarak önlemenin bir yolu yoktur. Bu nedenle, sürekli olarak kendinizi Google’da aratmak veya uyarı alarmlarını ayarlamak önemlidir, böylece sizinle ilgili herhangi bir kötüleyici veya yanlış bilgi yayınlandığında haberdar olabilirsiniz. Bu tür yazı veya fotoğrafları bulursanız, çevrimiçi itibarınıza zarar vermeden önce bunları hızlı bir şekilde kaldırmak için harekete geçebilirsiniz.
Mümkünse kendi etiketinizi kaldırın veya gönderinin kaldırılmasını istemek için site sahibiyle iletişime geçin.
Kişisel çevrimiçi itibarınız, sizi en iyi şekilde temsil etme eğiliminde olması gereken bir varlıktır. Çevrimiçi itibarını iyileştirmek istemeyecek tek bir kişi yoktur. Başkalarının sizi çevrimiçi olarak nasıl algıladığı, hayalinizdeki işi bırakmanızdan- öğleden sonra koşu kulübüne katılmanıza kadar her şeyde büyük bir fark yaratabilir. İyi bir çevrimiçi itibar olmadan, bugünün dünyasında kendiniz için bir isim yapmakta zorlanacaksınız.
Neyse ki kişisel itibarınızı kontrol etmek için atabileceğiniz adımlar var. Zaten var olanı denetlemek, sosyal medya varlığınızı talep etmek, olumsuz yayınları silmek, benzersiz içerik oluşturmak ve başkalarının sizinle ilgili yayınladığı bilgileri yönetmek, çevrimiçi itibarınızı kontrol etmenize ve geliştirmenize yardımcı olacaktır.
Bunlar herkesin bugün yapmaya başlayabileceği şeylerdir. Ancak, ekstra yardıma ihtiyacınız olduğunu veya yolda herhangi bir engelle karşılaştığınızı düşünüyorsanız, daha fazla seçeneği tartışmak için bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.
Teknolojinin ve beraberinde getirdiği kavramların sürekli olarak evrildiği ve bu yeniliklere adapte olma süresinin oldukça kısaldığı 21. yüzyılda doğru stratejileri kullanarak büyümek her kişi ve markanın ortak hedefidir. İnternet girişimciliği dünyasının son dönemde kazandığı ivme ile Start-Up firmaların piyasa içindeki etkisi de artmıştır.
Bu sebeple ki yeni kavramlardan biri olan Growth Hacking, kişisel marka ve online itibar yönetiminde bir proje çıkmadan önce gerekli optimizasyonları yapmamıza destek verdiği için gittikçe önem kazanmaktadır. Yani özetle tüm analizlerin oluşum sürecinde yapılmasıyla beraber en yüksek verim elde edilebileceğini gören kişiler ve markalar planlı büyüme stratejisini ve pazarlamasını önemsemeye başlamışlardır.
Aslında yaptıkları iş profesyonel pazarlama olan Growth Hackerlar analiz yapabilme özellikleri ile diğerlerinden ayrılmaktadır.
Online pazarlama sürecinde her türlü konunun takibini gerçekleştirmeleri, test ve ölçüm yapmaları, Seo araçlarını, Google Analytics’i, viral pazarlama kanallarını, sosyal medya pazarlaması, içerik pazarlaması daha aktif kullanmaları bir adım öne geçmelerini sağlamaktadır. Genel olarak yeni başlayan online firmalar bütçe azlığı ve yeterli imkan bulamamaları sebebi ile bu yönteme başvurmakta ve büyüme planlamasını yapmaktadırlar.
Ancak son dönemde sadece Start-Up firmalar değil bildiğimiz büyük ölçekli sosyal medya kanallarıda bu alana yatırım yapmaktadır. Bunların içlerinde; Linkedin, Twitter, Facebook gibi firmalarda yer alırken görebileceğimiz üzere firma ölçeklerinden çok hedefe yönelik çalışmak istemeleri ön plana çıkmaktadır. Buradaki en önemli hikaye ise Twitter’a aittir. İlk açıldığı dönemde sürekli olarak üye kaybeden Twitter, analize özelliklede geriye doğru yapılmasına ağırlık vermiş ve bugün ki popülerliğini bu sayede elde etmeye başlamıştır.
Growth Hacking kavramını iki bölüm halinde ele alarak incelemek daha verimli olacaktır. Öncelikle Growth yani; başlangıç aşaması olan Start-up pozisyonunda yapılması gereken büyüme metrikleri ve analizi, Hacking kısmında ise; ilerleyen süreçte elde edilen verilere dayanarak mevcut sorunlara inovatif ve geliştirilebilir çözümler bulma kısmı.
Gelişme ve pazarlamanın birbiriyle entegre halde ilerlemesi durumunda asıl verim ortaya çıkacak ve maliyet düşecektir. Burada Growth Hackerlara bir köprü vazifesini gördüklerini söylemek doğru olacaktır. Rekabetin yoğun, piyasa şartlarının zorlayıcı olduğu bu günlerde yeniliklere açık olmak ve marka itibarını korumak önemlidir. Ayrıca ürün ile Pazar uyumunu da iyi kurmak gerekir.
Bu süreçte doğru soruları sorarak ilerlemek önemlidir. İlk olarak; nasıl müşteri çekeceğimizi ve onları nasıl aktif birer üye yapacağımız sormak gibi. Burada hedef kitleyi iyi belirleyerek başlamak ve onları da kendi içlerinde segmentlere ayırmak gereklidir ki nokta atışı yapabilelim. Ayrıca unutulmaması gereken önemli konu ise; ücretsiz takipçi alımı ve organik olmayan yöntemlerin kısa süreçli yüksek ivmesinin bizler için yanıltıcı olacağıdır.
Daha kaliteli ve bize özgü yöntemlerle ilerlemediğimiz taktirde spam kutusuna düşmemiz ve fark edilmememiz olası sonuçtur ve bu online online itibar yönetiminde en istenmeyen durumdur. Bu aşamaların sonucunda kitlemizi tanıdıysak artık hangi kanalları kullanacağımızı belirlemeliyiz. Sosyal medya arama motorları, bloglar gibi.. Eğer sitemiz ziyaret edilmeye başlandıysa artık onları üye olmaları için teşvik etmemiz gerekli.
Her ürün bir çıkar doğrultusunda talep edilir bu yüzden ki, ürünü iyi anlatmak ve o kitleye nasıl satacağını doğru analiz edebilme kısmı devreye giriyor. Bu yüzden de doğru reklamları vermemiz gerekli. Sonrasında bizi önermelerini, tekrar ve tekrar bizimle etkileşime girmek istemelerini ve mutlak beklenen sonuç olan bu işten kar elde kısmına geçilmesini sağlamak aslında tam olarak hedeflediğimiz güzergahtır.
Bunların hepsinin genel mantığı aslında doğru analiz yapmak, ürünün verimliliğini ve pazarda ki yerini ve ihtiyacı her zaman gözetmek ile ilişkilidir. Eğer ürünümüz ihtiyaca doğru çözümler üretebiliyor ve onları karşılayabiliyorsa bu işimizi başardığımızı ve bu süreci doğru yönettiğimizi gösterecektir.
Fikirler he zaman ortaya çıkacaktır, ancak ortaya çıkan bir fikri hayata geçirmek ve devamlılığını sağlayarak büyümek aslında asıl amaçtır.
Ayakları yere basan ve doğru stratejilerle devam eden her iş beraberinde verimi getirecektir. Bu yüzden ki yeni gelişim yöntemlerine açık olmalı ve tökezlediğimiz noktada uzman desteğine başvurmalıyız. Büyük oluşumları yönetmek zordur, tecrübe ve doğru algoritmayı oturtmayı gerektirir.
Yenilikçi bir ekip sizi bambaşka noktalara taşır, tamda bu noktada EKoruma ailesi olarak devreye giriyor ve hem marka yönetiminizi hem de online itibarınızı en doğru şekilde yönetiyoruz. Unutmayın başarı tesadüflerin değil, doğru atılmış adımlarla analizlerin toplamına eşittir.
Her kullanıcısına platformda sayfa açma hatta video yükleme imkanı sağlayan ve toplamda 1 milyardan fazla kullanıcısı bulunan bu sosyal medya mecrası, internet içeriklerinin neredeyse üçte birini oluşturuyor. Bu yüzdendir ki ona modern internet çağının devi lakabını takmamız mümkün.
Son dönemde gücünü iyice artıran bu platform, ‘Youtuber’lık’ kavramını da hayatımıza soktu. Kişiler kendi sayfalarından diledikleri özgün içeriği yayınlıyor ve isterlerse canlı yayında başlatabiliyorlar. Beğeniler ve yorumlar ile kullanıcılarla sayfalar arasında etkileşime de imkan sağlayan Youtube, bir çok kişi için ciddi bir kazanç kaynağı haline gelmeye başladı.
Bu yüzden her videonun kaç kez izlendiği ve beğenilip beğenilmediği de önemli bir hal aldı. Bu durum da haliyle ortaya kötü niyetli kullanımları, içeriğe zarar verebilecek spamleri ortaya çıkardı. Bu yazımızda sizlere bu butonun doğurduğu olası olumsuz sonuçlardan bahsedeceğiz.
Youtube’a yüklenen her içeriğin altında Like ve Dislike butonu bulunmaktadır. Türkçe’de beğeni ve beğenmeme anlamına gelen bu kelimeleri eminiz ki son dönemde sizlerde fazlaca duymuşsunuzdur. Sosyal medyanın önlenemez gelişimi ve hızlı para kazanma isteğinin arttığı günümüzde bunlar özellikle gençler arasında popüler terimlerdir.
Dünyanın girdiği değişim, teknoloji çağı ve ana akım medyanın giderek kan kaybetmesiyle Youtube yükselen güçlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Beğeni ve görüntülenme sayısı yüksek olan videolar Youtube sıralamasında gittikçe yukarı doğru çıkarken beraberinde sayfanızın değer kazanmasına ve popülerleşmesine yardımcı olur. İlerleyen süreçte kanal sahibinin Youtuber olarak adlandırılabilmesi ve maddi bir gelir elde edebilmesi için en önemli şartlar bunlardır.
Sayfayı izleyen kişiler fikirlerinin olumlu yada olumsuz oluşunu bu butonlarla belirtirken eğer Dislike fazla ise videonun sıralamada oldukça aşağıya düşmesine de neden olurlar. Hatta beğeniyle olumsuz beğeni arasında uçurum var ise kanal Youtube tarafından uyarı alabilir ve denetlendikten sonra hatta kapatılabilir.
Bu yüzden bu oylamayı yapan bireylerin dürüst davranması, tamamen organik kullanıcılardan oluşması, internet korsanlığının yapılmasına mani olunması oldukça önemlidir. Fakat bu yoğunlukta ki kullanıcı trafiğinde bunu sağlamakta oldukça zordur.
Eğer uygunsuz ya da ilgi çekici olmayan bir içerik var ise gerçekte çok faydalı olan dislike butonu, maalesef son dönemde art niyetli şekilde de fazlaca kullanılmaya başlanmıştır.
Ortaya çıkan dislike çeteleri ile endişeleri daha çok artan kullanıcıların bu durumdan şikayetçi olması ve Youtube’ın içerik kontrolüne zarar vermesi sebebiyle bu tuşları tamamen kaldırmayı düşünmesi bir süredir gündemde. Bu sorunun önüne geçmek için Youtube çözüme yönelik çalışmalarına devam ediyor.
İlk seçenek tamamen kaldırmakken, bir diğer seçenek ise geliştirilmiş ve hatalı kullanımı aza indirecek bir yeni versiyonunu oluşturmak. Ancak bu tuşları kaldırmak Youtube’dan kar elde etmeyi uman kişiler için büyük bir hüsrana sebep olabilir ve Youtube fazlaca kullanıcı kaybedebilir.
Bu yüzden site tarafından şimdilik askıya alınmış gibi görünen bu fikrin yerine, demokratik bir sonuç için beğenmeme sebebini sormayı hedefleyen bir yazılım üzerinde çalışılıyor.
Dünya’nın toplam nüfusu 7,4 milyar civarında. Tüm Dünya’da sosyal medya kullanan insan sayısı ise yaklaşık 2,7 milyar. Buna göre, sosyal medyanın ticaretteki önemini göz ardı etmek mümkün değil gibi. Artık, işinizi yalnızca kaliteli ve amacına uygun olarak yapmanız yetmiyor, bu işinizi sosyal medyada hedef kitlenizle paylaşmak da son derece önemli bir hale geldi. Sosyal medyada etkileşiminizi ne kadar artırırsanız, bunun maddi ve manevi kazancı da aynı oranda artacaktır. Peki, sosyal medyada etkileşimi artırmak için neler yapmak gerekiyor? Hemen sıralayalım.
Reklam, tek yönlü bir iletişim aracıdır. Oysa sosyal medya, hedef kitlenizle sürekli iletişim içinde olabileceğiniz bir platform. Reklam panolarındaki reklamlar gibi sosyal medyada reklam vererek takipçilerinizi/okuyucularınızı sıkmayın. Sosyal medyadan onlara güven aşılayın. Sürekli iletişim halinde olun ve en hızlı şekilde sorularına, sorunlarına yanıt verip çözüm bulun.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, markalar, kişiler ürün veya hizmet satabilmek için şehrin en iyi yerine ihtiyaç duymuyorlar. Şehrin en iyi yerinde kiralayacağınız ya da satın alacağınız yer yüklü miktarda para gerektirir. Fakat, sosyal medyada tek kuruş ödemeden bunu yapabilirsiniz!
Facebook, Twitter, Instagram gibi başlıca sosyal medya platformlarını mutlaka kullanmalısınız. Ne kadar çok sosyal medya platformunda bulunursanız, müşterileriniz sizinle o kadar hızlı iletişime geçebilir. Unutmayın, herkes aynı sosyal medya platformunu kullanmıyor. Günümüzde en çok kullanılan sosyal medya platformları ise: Facebook, Twitter, Instagra, LinkedI günümüzde insanların en aktif şekilde kullandığı sosyal medya platformlarıdır.
Kullandığınız sosyal medya platformuna uygun içerikler paylaşmanız, etkileşimi artırmanızdaki en önemli etkenlerden bir tanesi. Facebook’ta okuyucunuzu bilgilendirmeye yönelik paylaştığınız içerikler Instagram için uygun olmayabilir. Facebook, daha çok uzun, bilgilendirici yazıların ilgi çektiği bir platformken, Instagram tamamen fotoğrafa dayalı bir platform. Bu yüzden, paylaşacağınız içerikleri sosyal medya platformuna uygun bir şekilde paylaşmalısınız.
Sosyal medya hesaplarınıza erişimi, takipçi sayısını ve marka bilinirliğini artırmanın en hızlı sonuç veren yoludur. Örneğin, paylaştığınız gönderiyi paylaşan ya da arkadaşını etiketleyen insanlara telefon ya da birçok insanın elde etmek istediği bir şey sunarsanız, bu sizin etkileşiminizi de, bilinilirliğinizi de artıracaktır.
Takipçilerinize soru sormanız, hem etkileşiminizi artıracak hem de takipçilerinizin tavırları, sorulara verdikleri cevaplarla takipçilerinizin bakış açılarını, hassas oldukları konuları öğrenebilirsiniz. Ayrıca, bu tavırlar sizin sosyal medya kimliğinizi belirlemenize yardımcı olacak. Hitap ettiğiniz kitleye göre paylaşımlarınızı belirleyebilir, etkileşiminizi artırabilirsiniz. Hitap ettiğiniz kitle yaşça küçükse paylaşımlarınızı mizah ağırlıklı, eğer hitap ettiğiniz kitle yaşça olgun insanlarsa daha ciddi bir tavırla cevap vermeniz gerekebilir.
Olumlu yorumlara güzel cevaplar verip, olumsuz yorumları görmezden gelmeyin. Olumsuz yorumlar da etkileşimi artırır, fakat sizin bunları görmezden gelmeniz, yorumları silmeniz marka değerinizi düşürür. Olumsuz yorumlara müşteriyi tatmin edecek, yapıcı cevaplar verin. Olumsuz yorumlar, marka değerinizi artırmanız için büyük bir fırsattır aslında. Doğru iletişimle onu çözüme kavuşturmanız, marka itibarınızı fazlasıyla artıracaktır.
İnsanlar, üzüldükleri bir olayı paylaşmak isterler. Sizin de aynı paylaşımı yaptığınızı görmeleri, size olan sevgilerini, güvenlerini aynı zamanda da etkileşiminizi ve marka değerinizi artıracaktır.
Takipçilerinizin görüşlerine değer verdiğinizi göstermek için anketler düzenleyin. Anketlere katılan takipçiler, olayda söz haklarının olduğunu düşüneceklerdir. Bu da aynı şekilde size olan güvenlerinin ve marka itibarınızın artışına sebep olacaktır.
Sosyal medyanın genelinin takip edip, hakkında konuştuğu olayları kaçırmayın. Onlarla ilgili, takipçilerinizin de sizinle birlikte yorum yapacakları paylaşımlar yapın. Örneğin, Fenerbahçe-Beşiktaş maçı varsa o akşam, onunla ilgili takipçilerinizin de yorum yapacağı paylaşımlar yapın.
Takipçilerinizle yapacağınız anlık canlı yayınlar ile, sizin de onlardan biri olduğunuzu gösterebilir, onların size olan güven ve samimiyetlerini artırabilirsiniz. Yapılan araştırmalara göre anlık canlı yayınların popülerliği gün geçtikçe artıyor. Bu nimetten kesinlikle faydalanmalısınız.
Ortak üzüntülerde olduğu gibi, ortak sevinçlerinizi de takipçilerinizle paylaşın. Ortak üzüntü gibi ortak sevinçler de güçlü duygulardır. Örneğin, Aziz Sancar’ın Nobel ödülü alması ülkece sevindiğimiz bir durumdu ve bunu takipçilerinizle paylaşmanız, yine etkileşiminizi fazlasıyla artıracaktır.
Öncelikle bu konunun ne ile ilgili olduğuna bir göz atalım:
Hakkınızda listelenen Google arama sonuçlarını yönetmek oldukça zor görünebilir; bu yüzden herkes bu konuda endişeli! İnternet üzerinden, herhangi bir anda, herhangi biri tarafından ve herhangi bir nedenden ötürü ‘Google’ aramasına maruz kalabilirsiniz. Günümüz teknolojisinin gelişmesinin ve yayılmasının bir sonucu olarak bu günlerde her zamankinden daha fazla, Google’daki varlığınıza ve bunun bir sonucu olarak sosyal ağlardaki varlığınıza dikkat etmelisiniz. Adınız ve soyadınız kişisel markanızı temsil eder. Kişisel çevrimiçi itibarınız nedir? Profesyonel markalar gibi, ‘kişisel’ markanız, bir gün sonuçlarını ödemek zorunda kalabileceğiniz pozitif veya negatif bir takım sonuçlar doğurabilir. Bu konuda dikkatli davranmak sizin için ve markanız için en iyisidir.
İnternet kullanıcılarının çoğu, özellikle Google’da ve Web ’de bıraktıkları izleri takip eder.
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yetişkin internet kullanıcılarının yaklaşık yüzde 57’si, dijital itibarlarını değerlendirmek için adlarını bir arama motoruna girdiklerini söyledi. Bunu, işe alım yapan tarafların (ExecuNet’e göre bir şirkette çalışmak için aday olanlar veya aynı şekilde kişisel ve profesyonel ilişkiler sebebiyle; bu bireylerin %90’ının Google aramasına maruz kaldığı tespit edilmiştir.) Google’daki itibarlarını korumak ve Google arama sonuçlarındaki riski ciddiye aldıkları için yapma hakları vardır. Bu insanların ortak noktalarından biri, sizi daha iyi tanımak için sizinle ilgili bilgi aramalarıdır. Buldukları bilgiler sizden – web sitenizden veya sosyal ağ sayfalarınızdan – veya daha az arzu edilen bir seçenek olarak, diğer kişilerin, genellikle izniniz olmadan paylaştığı bilgilerden elde edilebilir. Ve asıl riskin olduğu kısım da burada başlıyor!
Google’da hakkınızda neler söyleniyor? Bunu öğrenmek için adınızı ve soyadınızı girerek çevrimiçi itibar panonuza giriş yapın. Diğer İnternet kullanıcılarının sizi Google’da gördüklerinde gördükleri bilgileri, genellikle toplamda 10 arama sonucunda keşfedeceksiniz. İlk önce, Google arama sonuçlarında siz mevcut musunuz? Öyleyse, listedeki konumunuz nedir ve ne tür platformlar ortaya çıkıyor (kişisel web sitesi, çeşitli sosyal ağ hesapları)? Eğer mevcut değilseniz bunun sebebi nedir?
İlk sayfanızda yer kaplayan sizinle aynı ad ve soy ada sahip çok sayıda insan var mı? Eğer bu durum sizin için geçerliyse veya Google’daki görünürlüğünüzü artırmak istiyorsanız, size verilen önerileri çevrimiçi itibar panonuzun ‘tavsiyeler’ bölümünden takip edebilirsiniz. En iyi web platformları (Twitter, LinkedIn, Google+, Facebook, vb.) kendi kişisel sayfalarınızı oluştururken size rehberlik eder.
Eğer aynı isme sahip kişilerle çok güçlü bir rekabetiniz yoksa (bu rekabet kişisel olmak zorunda değil, aynı isme sahip kişi daha çok öne çıkan biri de olabilir) eşsiz, kişiye özgür bir içerik oluşturarak, yeni web sayfalarınızı ve sosyal medya hesaplarınızı, Google arama sonuçları daha yukarı taşıyabilir.
Kendi adınıza kendi kişisel marka web sitenizi yaratmanız da şiddetle tavsiye edilir (ad alanınızı satın alın!) Önemli bir soru, insanların sizden nasıl bahsettiğidir? Olumlu mu yoksa olumsuz mu? Sonuçları nitelemek ve kaynaklarını analiz etmek size kalmıştır. Kim senin hakkında konuşuyor?
Hakkınızda sosyal ağlar aracılığıyla mı konuşuyorlar? Yoksa medya aracılığıyla mı? Veya kişisel veya profesyonel ilişkiler ile mi bu gerçekleşiyor? Veya hakkınızda bilgi veya görsel yayınlayan biri sayesinde mi hakkınızda konuşuyorlar ve konuşanlar kimler?
Google’ın gücünü farkı edip, sosyal ağlarda kişisel markanız için sağlam bir iletişim stratejisi geliştirmek oldukça önemlidir. Çok sayıda sosyal ağ hesabı (LinkedIn, Twitter, Slideshare, vb.) açmanız önerilir; böylece Google’da hakkınızda arama yapıldığında tam da istediğiniz gibi pozitif materyaller ortaya çıkar. Durum ne olursa olsun, bir sosyal ağ hesabının açılmasının ötesine geçmek gerekir, önemli olan sunduğunuz içerik, sonucunda size sağladığı fayda, taahhüt ettiği şey ve hepsinden önemlisi, dijital kimliğinizi yükseltmenize olanak sağlayacak yeniliktir.
Google’ın CEO’su Eric Schmidt, “Kimsenin bilmesini istemediğiniz bir şeyiniz varsa, açık havada konuşmamanız gerekebilir” dedi. İnternette herkesin görebileceği fotoğraflar paylaşırken ve yorum yaparken çok dikkatli olun. Facebook sayfaları ve grupları, forumlar, fotoğraflarını paylaştığın Flickr veya Picasa, özel bir anının videosunu paylaştığın YouTube, blog yazıları, hatta siyasi kuruluşlara ya da derneklere olan bağlantıların; bu liste bu şekilde uzadıkça uzuyor.
İnternette yayınladığınız her şey, işe alımcılar, iş arkadaşları, aile veya arkadaşlar tarafından tekrar tekrar görülecektir. Çevrimiçi saygınlığınıza zarar verebilecek bilgileri ortadan kaldırmanın ne kadar zor olduğunu bildiğiniz zaman, ne kadar yüksek miktarların olduğunu fark edersiniz.
Kesin olan bir şey vardır, internette var olan kelimeler internetten silinmez. Kendi kişisel görüntünüzün, dijital kimliğinizin kontrolünü alarak, başkalarının sizmiş gibi davranıp bunu yapmasını önlersiniz; böylece Web’de algılanma şeklinizi daha iyi kontrol edersiniz. Temel olarak, hiç kimse sizi sizden daha iyi tanıyamaz ve taklit edemez! Chris Anderson’a göre “Markanız onun hakkında söyledikleriniz değil, Google’ın onun hakkında söyledikleridir”.
Online itibar yönetimi, herhangi bir kişi, marka veya firmayı halkın gözünde itibarı yüksek şekilde göstermek için yapılan çevrimiçi bilgilendirme kontrol ve yönetim işlemlerinin tümü şeklinde tanımlanmakta.
İnsanların vakitlerinin çoğunu internette, özellikle sosyal medyada geçirmeye başlaması markalar için de online itibar yönetimi konusunu gündeme getirdi. Markaların sosyal medya da ve diğer platformlar da kendileri ya da ürünleri hakkında konuşulanları takip etmesi ve olumsuz yorumlara karşı hızlı aksiyon alması, marka konumlandırması açısından da oldukça önemli bir hal almaya başladı.
Günümüzde online platformlar ve sosyal medya, insanların hemen hemen her düşüncesini onay almadan rahatlıkla dile getirebildiği ve paylaşabildiği bir mecra haline geldi. Dolayısıyla kullanıcıların marka ya da ürünler için rahatlıkla yaptıkları paylaşımlar, verdikleri öneriler, markalara bir kazanç sağlayabildiği gibi olumsuz düşünceler de; online itibar yönetimini zedeleyerek hem maddi hem de manevi yönden zarara uğratabiliyor.
Sosyal mecralarda marka ya da ürününüz hakkında olumlu bir yorum yapıldığında, bu pozitif içerik olarak öne çıkabilir ve online itibarınıza katkı sağlayabilir. Olumsuz bir yorum yapıldığında ise doğru itibar yönetim tekniklerini izleyerek online itibarınızı koruyabilirsiniz. Online itibar yönetimi için bu konuda E koruma gibi hizmet veren dijital ajanslardan destek alabileceğiniz gibi sizin uygulayabileceğiniz yöntemler de vardır.
Online itibar yönetiminin marka ve kullanıcılar için marka değerinizi yükseltebilme ve markanızı koruma altına alabilme, hakkınızda bulunan olumsuz yorum ve içerikleri takip altına alabilme ve hızlı bir şekilde müdahele edebilme, var olan olumsuz yorum ve içeriklerin kaldırılmasını sağlayabilme gibi katkıları bulunmaktadır.
Bireysel ve kurumsal alanlarda online itibar yönetimi hizmetleri mevcuttur. Ünlü markalar, sporcular, iş adamları, doktorlar, kısacası markasına değer veren tüm kurum ve kişiler online itibar yönetimi ile dijital ortamda hangi konumda olduklarını araştırmaktadır.
Fenomenler kitleleri tarafından saygı gören, beğenilen ve örnek gösterilen kullanıcılar oldukları için kitlelerinin dikkatini çekebilecek ve kulaktan kulağa yayılabilmesine katkı sağlayacak marka işbirlikleri yapabiliyorlar. Ve bu durum daha çok kullanıcının bilgi sahibi olmasını sağlayabiliyor.
Günümüzde sosyal medya kullanımının artışıyla firmalar herhangi bir sosyal ağa vakit ve bütçe harcamaktansa kullanıcıların çoğunlukta olduğu mecralarda bulunmayı daha çok tercih ediyorlar. Mesela araştırmalara göre firmaların Twitter stratejilerinde bir düşüş yaşanmaya başladı. Buna bağlı olarak markaların Twitter bütçelerinde de azalması da söz konusu ve bunun sonucunda Twitter’daki fenomenler de önemini yitirmeye başladı. Tabi Twitter’ın etkisini yitirmesi kullanıcılar için çok dert değil. İnsanlar popüler olan bir başka sosyal ağa hemen adapte olabiliyorlar. Ama fenomenler ve markalar öyle değil. Sosyal ağlara adaptasyon konusunda kişiler markalara göre daha başarılı. Ancak bir sosyal ağda fenomen olan biri popüler olan diğer bir sosyal ağda fenomen olamayabiliyor.
Fenomenlerin sahip olduğu kitle gücü oldukça önemlidir. Çünkü son zamanlarda online itibar yönetimi, sosyal medya ajanslarının ve dijital ajansların en önemli uğraşı haline geldi. Ancak online itibar yönetimi Türkiye’de henüz tam manasıyla algılanabilmiş değil.
Online itibar yönetiminde verimli sonuç alabilmek için sosyal medya odaklı olmanın yeteceği zannedilmektedir. Hâlbuki web, yalnızca sosyal medyadan ibaret değildir. Online haber siteleri, dijital dergiler, forumlar, sözlükler, fenomenler, bloglar, video siteleri ve bloggerlar online itibar yönetiminde son derece önemli ve etkilidir.
Kişisel ya da kurumsal marka ve itibar yönetimi için tarama takibi ve izleme, arama motorlarında tarama ve takip, bireysel ya da kurumsal marka ve itibar yönetimleri için 2010’dan bu yana sizlere destek sağlayabiliyoruz.
Arama motorlarında kişisel markanızı ve itibarınızı zedeleyecek kötüye kullanımların ve bu URL’lerin görüntülenmesi engellenebilmektedir.
E koruma bireysel itibar yönetimi için kısaca aşağıdaki bilgiyi vermektedir;
Yapılan görüşmelerden sonra kişilere yönelik verilecek itibar yönetimi hizmetlerinde dikkat edilen en önemli nokta %100 başarıya ulaşmaktır. Buna yönelik öncelikli olarak Bireysel İtibar Yönetimi hizmeti alan kişilerin geçmiş verilerine yönelik taramalar gerçekleştirilmekte ve ilgili taramalar sonucunda kişi hakkında olumsuz itibar oluşturabilecek bağlantılar belirlenmektedir.
Belirlenen olumsuz haber, yorum, şikayet gibi içeriklerin kaldırılmasına yönelik işlemler başlatılmaktadır. Geçmişe dönük yapılan bireysel itibar yönetimi işlemlerinden sonra anlaşmanın sağlandığı günden itibaren günlük olarak tarama takip işlemleri yapılmakta ve günlük rapor kişiler ile paylaşılmaktadır. Yapılan bu raporlamalarda olumsuz olduğu düşünülen içeriklere yönelik de aksiyonlar alınmakta ve kişinin online itibar yönetimi sağlanmaktadır.
Sosyal medya, kullanıcısının kendi ürettiği içerik ve bilgileri yayınladığı ve paylaştığı her geçen gün daha çok büyüyen online bir hızlı medya dünyasıdır. Sosyal medya dünyasının gelişmesi bütün sosyal medya kullanıcılarına çok güçlü bir ağ kullanma şansı getirdi. Günümüz insanının sıkça dillendirdiği sosyal medyayı en kısa şekilde tanımlamak gerekirse de akla gelen ilk kavram ‘paylaşmak’ olacaktır.
Teknoloji ile yaşamımızda büyük bir yer edinen sosyal medya, diğer geleneksel medyaların yerini çoktan almaya başladı. Sosyal medya, geleneksel medya platformlarıyla kıyaslandığında sahip olduğu avantajlar sebebiyle diğer platformlardan daha çok tercih edilmeye başlanmıştır. Bu nedenle firmalar tarafından tercih edilen sosyal medya çok fazla kullanılmakta ve her geçen yıl sosyal medyaya ayrılan bütçe daha da artış göstermektedir. Günümüzde birçok marka sosyal ağları aktif olarak kullanıyor, sosyal ağlar sayesinde hedef kitleye ve potansiyel müşterilere doğrudan iletişim kurabiliyor.
Sosyal medya hızla gelişimini sürdürmektedir ve kendine yeni özellikler katarak çok hızlı yayılmaktadır. Facebook, Twitter, Google Plus, Youtube, Pinterest, Instagram gibi platformlar aracılığıyla insanlar, dünya çapında iletişim ve etkileşim halindedir. Sosyal medya, kullanıcılarına herhangi bir sınırlama koymadığı herkesin söz hakkı olduğu bir platform olduğundan doğru kullanıldığında güçlü ve etkili bir konuma sahiptir.
Peki sosyal medya kişisel marka ve itibar yönetimini nasıl etkiliyor?
Sosyal medyanın gelişimi kullanıcıların markalarla, kurumlarla, medyayla ve birbirleriyle olan ilişkilerini de tamamen değiştirdi.
Örneğin tüketiciler bir ürünü satın almadan evvel diğer başka tüketicilerin yorumlarını dikkate alıyor ve ürün hakkındaki şikayetleri göz önünde bulunduruyor. Kullanıcılar, şirketlerin arkasındaki insanları daha güvenilir buluyor ve onlarla bağlantı kurmayı tercih ediyor. Araştırma sonuçlarına göre, sosyal medyada paylaşılan marka mesajları bireyler tarafından paylaşıldığında kurumlar tarafından paylaşılana oranla çok daha fazla yayılıyor.
Sosyal medyada kullanıcılar arasında tecrübesel paylaşımlar etkileşime geçiyor. Bu durumda markalaşma ve marka yönetimi konusunu devreye getiriyor.
Peki marka ve itibar yönetiminizi sağlamak nasıl mümkün olacak?
Kişisel markanızın amacı uzmanı olduğunuz konulardaki otoriteyi ele alarak başlayabilir, markanızı diğer markalardan ayıracak özelliklerle tanımlayabilir, hedef kitlenizi belirleyebilir, isim ve markanıza ait bir websitesi alabilir, dijital imaj ve itibarınızı kendinizle ilgili bir video veya makale gibi verilerle güçlendirebilir, topluluklara katılabilir blog oluşturabilir ve tabii ki sosyal medya da aktif olarak marka ve itibar yönetiminizi güçlendirebilirsiniz. Markanız ya da hakkınızda herhangi bir arama sonucu bulunmayışı kullanıcı tarafından olumsuz bir algı yaratabilir. Bu sebeple markanızı yukarda ilettiğimiz adımlarla ve benzeri bir sürü stratejiyle geliştirebilirsiniz.
Marka ve itibar yönetimi için sosyal medya kullanmanın faydaları; bilgi ve deneyimlerinizi herkesle paylaşabilirsiniz, normal şartlarda kolayca ulaşamayacağınız kişilerle iletişime geçebilirsiniz, eğer dijital bir alanda kariyer yapıyorsanız rakiplerinizden bir adım önde olursunuz, saygınlığınız, bilinirliğiniz artar, başarı ve belki de maddi kazanç sağlar, iş ağlarınız genişler, kurumunuza artı değer kazandırırsınız, çeşitli meslek gruplarından uzmanlarla ilişkileriniz artarak, işlere farklı disiplinlerle bakmayı öğrenerek kişisel markanızı oluşturup güçlendirebilirsiniz.
E koruma olarak birçok sosyal mecradan aleyhinize isteğiniz dışında yayınlanan kötü amaçlı içerikleri kaldırmak, arama motorlarında tarama ve takip yaparak bilişim güvenliğinizi sağlamak, marka ve itibar yönetimi gibi birçok hizmetle sizlere destek sağlamaktayız.
Kişisel ya da kurumsal marka ve itibar yönetimi için tarama takibi ve izleme, arama motorlarında tarama ve takip, bireysel ya da kurumsal marka ve itibar yönetimleri için destek sağlayabiliyoruz.
Arama motorlarında kişisel markanızı ve itibarınızı zedeleyecek kötüye kullanımların ve bu URL’lerin görüntülenmesi engellenebilmektedir.
E koruma bireysel itibar yönetimi için kısaca aşağıdaki bilgiyi vermektedir;
Yapılan görüşmelerden sonra kişilere yönelik verilecek itibar yönetimi hizmetlerinde dikkat edilen en önemli nokta %100 başarıya ulaşmaktır. Buna yönelik öncelikli olarak Bireysel İtibar Yönetimi hizmeti alan kişilerin geçmiş verilerine yönelik taramalar gerçekleştirilmekte ve ilgili taramalar sonucunda kişi hakkında olumsuz itibar oluşturabilecek bağlantılar belirlenmektedir.
Belirlenen olumsuz haber, yorum, şikayet gibi içeriklerin kaldırılmasına yönelik işlemler başlatılmaktadır. Geçmişe dönük yapılan bireysel itibar yönetimi işlemlerinden sonra anlaşmanın sağlandığı günden itibaren günlük olarak tarama takip işlemleri yapılmakta ve günlük rapor kişiler ile paylaşılmaktadır. Yapılan bu raporlamalarda olumsuz olduğu düşünülen içeriklere yönelik de aksiyonlar alınmakta ve kişinin online itibar yönetimi sağlanmaktadır.
Çevrimiçi gizliliğinizden endişe duyuyor olabilirsiniz ya da eski okul arkadaşlarınızın veya çevrenizdeki insanların sürekli olarak durum güncellemesinden ya da paylaştığı fotoğraflardan sıkılmaya başlamış olabilirsiniz, ancak endişe etmeyin. Facebook hesabınızı silmek isteyebileceğiniz birçok neden var ve bu işlemi gerçekleştirmek düşündüğünüz kadar da zor değil.
Bu kılavuzda, “hesabınızı devre dışı bırakma” ile “hesabınızı tamamen silme” arasındaki farkı öğreneceksiniz ve tamamen silmeyi içeren bilgiler ile adım adım Facebook’un nasıl silineceği konusunda size rehberlik edeceğiz.
Hesabınızı silmeyi düşünüyorsanız, bu konuda yalnız değilsiniz. “Cambridge Analtyica skandalı” ile sosyal medyanın bireysel ve toplumsal sağlığımız üzerindeki etkisine dair artan endişeler karşılaştırmalı olarak ele alacak olursak; insanlar giderek internete egemen olan bu sitelerden uzaklaşıyor.
Sebebiniz ne olursa olsun, hesabınızı silmek veya devre dışı bırakmak aslında oldukça kolaydır. Nasıl yapılacağını öğrenmek için rehberin devamına göz arabilirsiniz.
Bir Facebook hesabı nasıl silinir veya kapatılır – arasındaki fark nedir?
Facebook hesabınızı çevrimdışı duruma getirmenin iki farklı yolu vardır. İlk yöntem ile hesap devre dışı bırakılıyor, yani:
Ancak hesabınızı silmek çok daha ciddi bir konudur. Hesabınızı silerseniz:
Facebook, istek yapıldıktan sonra birkaç gün süreyle silinmeyi geciktirir. Eğer yetkisiz kullanım süresi içinde giriş yaparsanız, silme işlemi iptal edilir.
Silindikten Sonra Facebook Hesabınıza Tekrar Erişemezsiniz
Yedekleme sistemlerinde depolanan verilerinizin silinmesi 90 güne kadar sürebilir. Ancak, bilgilerinize bu süre boyunca Facebook üzerinde erişilemiyor.
Bazı şeyler sürekli hesabınıza kayıtlı olarak kalmaz; örneğin, arkadaşlarınıza gönderdiğiniz mesajlar gibi – bunlar yalnızca sizin hesabınızda kayıtlı olmadığı için, karşı taraf Facebook hesabını kullanmaya devam ettiği sürece Facebook üzerinde var olmaya devam edecektir.
Bazı malzemelerin kopyaları (log kayıtları gibi) Facebook’un veri tabanında kalabilir; ancak kişisel hesaplar ile bağlantısı kesilen veriler, şirket verilerine kayıtlı ise silmek her zaman mümkün olmayabilir.
Temel olarak, devre dışı bırakma, bir süreliğine Facebook’tan kurtulmanın en kolay yoludur; hesap silme işlemi ise, seçmeden önce dikkatlice düşünmeniz gereken kalıcı bir çözümdür.
Facebook Hesabı Nasıl Devre Dışı Bırakılır?
Facebook hesabınızı devre dışı bırakmak için aşağıdaki dört adımı izleyin:
Devre dışı bıraktıktan sonra hesabınızı yeniden etkinleştirmek için Facebook’ta e-posta adresinizi veya cep telefonunuzu ve ardından da şifrenizi girmeniz yeterlidir. Profiliniz tamamen eski haline geri getirilecektir.
Facebook Hesabı Kalıcı Olarak Nasıl Silinir?
Facebook hesabınızı silmek oldukça ciddi bir karardır, bu yüzden gerçekten yapmak istediğiniz bir şey olduğundan emin olmadan bu işlemi gerçekleştirmeni tavsiye edilme. İster beğenin ister beğenmeyin, sosyal medya toplumumuza artık tamamen yerleşti ve Facebook profiliniz arkadaşlıklarınızı, iş fırsatlarını ve sosyal fırsatları etkileyebilir. Unutmayın ki, eğer özel hayatın korunması konusunda bir endişeniz varsa, Facebook gizlilik ayarlarınızı değiştirerek, kendini olası tehditlere karşı korumanın da yolları vardır.
Ayrıca, Facebook’u silerek bazı eğlenceli içerikleri de kaçırırsınız ve bununla birlikte Facebook kullanarak yurtdışındaki veya yakınlarınızdaki insanlarla tanışabilirsiniz. Ayrıca katılmak isteyebileceğiniz bazı etkinlik haberleri de burada yayınlanır ve bu etkinlikleri gözden kaçırma ihtimaliniz de oldukça yüksektir.
Facebook sosyal ağındaki hesabınızın tamamen kapatılması konusunda kesin bir karara vardıysanız, aşağıdaki bağlantıyı tıklayın ve “Hesabımı sil” seçeneğini seçin:
https://www.facebook.com/help/delete_account
Hesabınızı silmeden önce Facebook verilerinizi indirmeniz gerekli olabilir. Bunu yapmak için şu adımları izleyin:
İndirmeye başlayan dosya Facebook profil bilgilerinizi içereceğinden, bu dosyayı güvenli bir yerde saklamanız gerekecektir; bu yüzden dosyayı nereye indirdiğinize dikkat edin.
Sık sık Instagram kullanma alışkanlığınızdan vazgeçmenin zamanı geldiğini düşünüyorsanız; bunu nasıl yapmak istediğinize bağlı olarak önünüzdeki seçeneklere bir göz atalım.
Instagram Hesabınızı Silin: Bir Instagram hesabını nasıl devre dışı bırakabilir veya nasıl tamamen silebilirim?
Sosyal medya siteleri şu anda çok fazla insanın “iyi” olarak nitelediği alışkanlıklar arasında değil. Facebook, Twitter ve Instagram gibi sosyal medya sitelerinin kullanıcıları son yıllarda muazzam miktarda eleştiriye maruz kaldı ve sosyal medya hesabınızı kapatmak artık özellikle tuhaf bir şey olarak algılanmıyor. Instagram’ın nasıl silineceği konusunda adım adım rehberlik için okumaya devam edin.
Yapılan araştırmalar, resim paylaşım platformunun gençlerin zihinsel sağlığı için en zarar verici sosyal ağlardan biri olabileceğini ve aynı zamanda kullanıcıların yetersizlik duygularını tetiklediğini öne sürdü. Instagram’ın sonsuza dek ilerleyen fotoğraf akış sayfasının mümkün olduğu kadar uzun süre meşgul olmanızı sağlayacak şekilde tasarlandığı ve yakın zamanda bir zaman sınırı getirdiği düşünüldüğünde; bunun yanında Instagram, kullanıcıların IGTV (Instagram TV : Instagram üzerinden videolar paylaşmanıza olanak sağlayan bir platform.) üzerinden en fazla bir saate kadar video yüklemelerine izin vermeye başladı.
Instagram da Facebook şirketi altında hizmet veren bir sosyal paylaşım platformu ve birçok insanın ticari uygulamaları ve veri politikaları hakkında olumsuz haberler çıktıkça, bu insanlar Facebook ve Instagram sitelerine güvenmemeye ve hizmetlerinden yararlanmamayı tercih etmeye başladı.
Instagram hesabınızı silme sebebiniz ne olursa olsun, hesabınızı çevrimdışı konuma almanın iki farklı yolu vardır.
Dahası, aynı kullanıcı adıyla tekrar kaydolamaz veya aynı kullanıcı adını başka bir hesaba ekleyemezsiniz.
Instagram resimlerinizi, videolarınızı ve diğer hesap detaylarınızı sayfanın alt kısmında nasıl indireceğinizi öğrenebilirsiniz. İlk önce, burada bir Instagram hesabının nasıl devre dışı bırakılacağını aşamalı olarak inceleyelim.
Bir Instagram hesabını geçici olarak devre dışı bırakmak ve yeniden hesabı daha sonra yeniden kullanılabilir hale getirmek için yazıyı okumaya devam edin ya da bir diğer seçenek olan kalıcı olarak silme işlemini öğrenmek için bir sonraki adıma doğrudan geçin (ancak yine de ilk seçeneğe bir göz atmanızda fayda var) :
Instagram hesabınızı kalıcı olarak silmek için aşağıdaki adımları takip edin:
Instagram hesabınızı kalıcı olarak kapatmadan önce, platforma yüklediğiniz her şeyin bir kopyasını indirmek için birkaç dakika ayırmanız gerekli. Bu dosya; fotoğraflarınızı, videolarınızı, yorumlarınızı ve profil bilgilerinizi içerir.
Verilerinizi indirmek için aşağıdaki bağlantıyı takip edin, şifrenizi girin ve “İndirme İsteği” düğmesine basın.
https://www.instagram.com/download/request/
Ne yazık ki, bu verileri bir araya getirmek ve size göndermek yaklaşık 48 saat sürebilir, bu yüzden biraz daha sabır gerektirir.
Çocuklarınızı internet ortamında nasıl güvende tutabilirsiniz? Güvenlik uzmanları bu konuda ne söylüyor? Gelin bu konulara hep birlikte bir göz atalım.
Çocuğunuza interneti güvenli bir şekilde kullanmalarını nasıl öğretirsiniz? Bu, her anne ve babanın çok uzun zamandır düşündüğü bir soru, hatta çocuklarınız şu anda tablet ve dizüstü bilgisayar kullanıyorsa bu soru sizin için çok daha fazla önem arz edecektir.
İnternetin bilmediğiniz soruları yanıtlayabilen büyülü bir varlık olduğunu herkes gibi çocuklarınız da biliyor. İnternetin birçok işlevi bulunuyor; boyamak ve renklendirmek için hemen hemen her hayvanın yazdırılabilir resimlerine ulaşabilmek gibi. Ancak bu işin olumlu kısmı. Minecraft ya da bu gibi oyunlardaki istismarcı grupları ve olumlu veya olumsuz tüm videolara ulaşabilme imkânlarını da düşündüğünüzde işin rengi bir anda değişiyor.
Çocuklarınızın internet hakkında bilmedikleri şeyler ise; virüsler, çevrimiçi gizlilik, kimlik avı, sosyal ağ kuralları ve aklınıza gelebilecek başka herhangi bir internet güvenliği ile alakalı her şey.
Onlara şimdi ve gelecekte bunu öğretmek oldukça zordur ve bunu bir kez başaramadığınızda sonradan durumu düzeltmek ise daha zordur. Hatta bu, ömrünü bu sorunların birçoğunu araştıran ve yazan kişiler için bile geçerlidir.
Ama, sonuç olarak; birçoğunun kendine ait çocukları olan ve aynı zamanda güvenli, sorumlu internet vatandaşları yetiştirme görevini üstlenmiş bir internet güvenliği ve internet güvenliği uzmanı endüstrisi olduğunu da hatırlatalım.
Ebeveynlerin çocuklarına verecekleri tavsiyeler son derece yapıcı olmak zorunda; aksi halde yapmaya çalıştığınız şeyin tersi bir sonuç doğurabilir. Peki, nedir bu yapıcı tavsiyeler?
‘Erken yaşta çevrimiçi güvenlik konusunu tartışmaya başlayın’
David Emm, bir internet güvenlik şirketi olan Kaspersky Lab’da kıdemli güvenlik araştırmacısı:
“Bence en önemli şeylerden biri, çocuklarınız internet ile ilgili herhangi bir şey yapmaya başladıkları zaman, çocuklarınızla birlikte çevrimiçi güvenlik konusunu tartışma sürecine de başlamak.
Bilgisayarı bağımsız olarak kullanmak yerine hala sizinle kullanıyor olabilirler ve bu, çevrimiçi dünyanın gerçek dünyaya paralellik gösterdiğini ve hem güvenli hem de güvenli olmayan şeylerin olduğunu vurgulamak için size bir fırsat sunuyor. Ayrıca, bizi korumak için var olan şeyleri tartışmanıza da olanak sağlar; internet güvenlik koruması, şifreler vb.
Yaşları ilerledikçe ve işleri kendi başlarına yapmaya başladıklarında, onlara internette sunduğunuz alanı genişletin. Örneğin; Club Penguin veya Moshi Monsters gibi çocuklara yönelik web sitelerinde bir hesap açmalarına izin verirseniz, mantıklı bir şifre oluşturmalarına ve her hesap için neden farklı şifreler kullanmaları gerektiğini ve bunu yapmamanın olası sonuçlarını açıklamalarına yardımcı olursanız; bu konuda gerçekten başarılı olacaksınız demektir. ”
Shelagh McManus, bir güvenlik yazılımı olan Norton’da çevrimiçi güvenlik uzmanı:
“Kendi aileme ve arkadaşlarıma verdiğim tavsiyeler şu şekilde: “ Yüz yüze yapmazsanız – çevrimiçi de yapmayın ” Örneğin, bir yabancıyla gidip sohbet etmeye başlar mısınız? Bir barda ya da kafede arkadaşlarınıza veya yabancılara küfür eder misiniz?
Sadece bir ekranı; sizinle, konuştuğunuz kişi arasında sağladığı görünür mesafeden korunmuş hissettiğiniz için, çevrimiçi ortamda da aslında gerçek bir dünya olduğunu da hatırlamanız gerekir.
Ergenliğe yeni girmiş gençlerin, web üzerinden yaptıkları her şeyin sonsuza dek saklandığını ve bunların hiçbir zaman silinmeyeceklerini hatırlamaları ve bu konuda dikkatli olmaları gerekir. Birçok işveren ve üniversite kabul ofisi, adayları araştırırken sosyal medya profillerine bakarlar.
Kocam ve ben aslında genç aile üyelerinin sosyal medya profillerini kapatmaları gerektiğini hatırlatmak için, çevrimiçi olarak nasıl sınırlar koyduğunu temel alan rastgele sorular sorduk! Eğer babalarının, amcalarının ve teyzelerinin ya da gelecekteki işverenlerinin; Cumartesi gecesi on beşinci içkide tam olarak ne olduğunu sormalarını istemiyorlarsa, gizlilik ayarlarını kontrol etmeleri gerekiyordu! ”
Amichai Shulman, ağ güvenliği firması Imperva’nın CTO’su:
“Temel inancım yetişkinlerin bir kez daha siber saldırılara karşı savunmasız olduklarını kanıtlamış olmalarıdır ve bu nedenle çocukların meraklarını gidermeleri konusunda her zaman başarılı olmalarını bekleyemeyiz – özellikle merak duygusunun çok daha gelişmiş olduğu ve dikkat duygusunun çok daha az olgunlaştığı bireyler göz önüne alındığında.
Çocuklarımın gerçek dünyadan çok farklı çevrimiçi olmalarını beklemiyorum ve bu yüzden onlara bilgisayar korsanlarının pencereden ziyade bilgisayardan evinize giren bir tür suçlu olduğunu açıklıyorum. Bunu anlamak oldukça kolay.
Fiziksel dünyada olması gerektiği gibi; onlara hediyeler vermek isteyen yabancılara internet ortamında da dikkat etmeleri gerektiğini de öğretiyorum. Örneğin; çocuklarımın, kimin gönderdiğini (veya bir şey sipariş etmek için benden izin almadığı durumlarda) bilmiyorlarsa bir posta paketi açmalarına asla izin vermem – aynı şekilde, istenmeyen e-posta ekleri açmalarına da izin vermem.
Arkadaşlarının hesabını ele geçiren ve kötü amaçlı yazılım gönderen birinin tuzağına düşebilirler mi? Evet, ancak bu durum çocuklar da olduğu gibi çoğu yetişkin birey için de geçerlidir. Ailemizi hedef alan bir saldırının tuzağına düşebilirler mi? Muhtemelen cevap “evet” olacak – neredeyse tüm yetişkinler gibi. ”