Birisi sizinle ilgili internette bir arama yapıyor olabilir. İnternet, bilgilerinizi başkalarına bazen ücretsiz, bazen de ücretli olarak sağlayan web siteleri ve servislerle doludur.
Kişisel verilerinizin sizi izlemek için kullanılabileceğini bilmek rahatsız edici bir duygudur. Muhtemelen; Google’da sizin adınıza arama yapan biri zarar vermek niyetinde olsa da olmasa da, kim olduklarını bilmek sizin adınıza faydalı olacaktır.
Potansiyel bir işveren, eski sevgili veya uzun zamandır görüşülmeyen herhangi bir akraba olabilir. Birisi sizi çevrimiçi olarak arıyorsa ve arama yapan kişinin karşısına çıkan Google veya diğer herhangi bir arama motorunun listelediği sonuçlar hakkında endişeliyseniz bu yazıya bir göz atın.
Birinin adını internette çevrimiçi olarak aramak çağımızın bugünlerinde kural olarak benimsenmiş olmasa da, normal bir etkinlik haline geldi. Hem Google hem de diğer arama motorları, hakkında fikir sahibi olmanın çok zor olduğu kişiler hakkında çok fazla bilgi veriyor: Ne yazık ki, sonuçlar her zaman herkesin sizin hakkınızda bilmesini istediğiniz şeyler değildir. Örneğin; web sitenizin, LinkedIn profilinizin ve profil resminizin gösterilmesini isteyebilirsiniz ancak bunun yerine adresiniz, telefon numaranız veya iş geçmişiniz gibi özel bilgilerinizin paylaşılmasını istemiyor olabilirsiniz.
İnsanlar nerede arama yapıyor? Açık ara farkla internetin bir numaralı arama motoru Google’dır. Birisi size araştırıyorsa çoğu zaman araştırmayı Google üzerinden yapacaktır. Google’daki arama sonuçlarına odaklanmak çoğu insan için işe yarar, ancak bazı durumlarda Bing ve Yahoo’ya bakmak da önemlidir.
İnsanlar neden arama yapıyor? Birisi hakkında bilgi aramanın çeşitli sebepleri olabilir; İş arkadaşları hakkında daha fazla bilgi edinmek, plan tarihleri belirleyebilmek için boş vakitler hakkında bilgi almak veya sadece birisini merak etmek bunlardan birkaçı olabilir. İnsanların bulduğu şey genellikle isteyebileceğinizden daha fazlasıdır! Hem önceki hem de güncel adresler veya oylama kayıtları ve telefon numaraları gibi bazı kişisel bilgiler, çoğu insan tarafından kolayca elde edilebilir.
Bir kişiyle ilgili çevrimiçi araştırmanın çok yaygın bir örneği, işe almayı düşündüğü bir aday hakkında ufak bir internet araştırması yapan bir işe alım yöneticisidir. İş görüşmeleri ile ilgili aramalar genellikle kişisel bilgilerle sınırlı kalır yani; sosyal medya ve sabıka kayıtlarını içermez ve daha az kapsamlıdır. Bir şirket, işyerine alacağı personel hakkında bilgi sahibi olmak ister. Sosyal medya hesabınız ile yapacağınız bazı paylaşımları bu bağlamda göz önünde bulundurmalı ve pişman olabileceğiniz paylaşımlar yapmamalısınız. Bu herhangi bir işe alınıp alınamama durumunuzu doğrudan etkileyecektir.
Google arama sonuçlarında listelenen sonuçları ve verileri değiştirmek çoğu zaman zor olabilir, ancak biraz zaman ve biraz dikkat ile bu sorunu çözebilmek mümkün.
1- Kendinizi aramaya başlayın ve ilk sayfada gördüğünüz olumsuz sonuçları not edin.
* Bu, başlamak için önemli bir adımdır ve arama sonuçlarınızı değiştirme sürecinde yinelemeniz gereken bir şeydir. Size nerede olduğunuza dair bir fikir verir ve çevrimiçi itibar konusunda nerede olmanız gerektiğini anlamanıza yardımcı olur.
2- Hangi bağlantıları görmek istemediğinizi öğrendikten sonra, bunları gözden geçirin ve doğrudan neleri değişterebileceğinizi görün.
Diyelim ki sosyal medya hesaplarınız arama sonucunda görünüyor, ancak bunların aranabilir olmasını istemiyorsunuz. İnsanların herhangi bir arama ile bulabileceklerini değiştirmek için bu platformlardaki gizlilik ayarlarınızı değiştirmekle işe başlayabilirsiniz.
Kontrol ettiğiniz herhangi bir internet sitesinde hesaplarınızın içine girin ve gizlilik ayarlarınızı rahat edebileceğiniz bir seviyeye göre ayarlayın.
3- Doğrudan kontrol edemediğiniz bağlantılar için vazgeçmeyin, bu bilgileri değiştirmek düşündüğünüzden daha kolay olabilir.
Örneğin, kişisel bilgileri gösteren en popüler siteler için, burada en popüler olanlardan ve istenmeyenlerden kurtulmanızı sağlayabilecek bir sistemimiz var.
Sabıka kaydı gösteren sitelerde değişiklik yapabilmek veya verilerinizi silmek genellikle daha zordur ancak ne yapabileceğinize dair bir fikir edinmek için site yetkilisiyle iletişime geçebilirsiniz. Her site farklıdır ve her ülkede bununla ilgili farklı yasalar vardır, bu nedenle doğrudan onlarla iletişim kurmak çoğu zaman en iyi seçenektir.
Bazen oturup kendi çevrimiçi itibarınızı gözden geçirebilmek için çok fazla zamanınız olmayabilir. Ancak endişelenmeyin! Çevrimiçi olarak bu konuyla ilgilenmek ve internet siteleri üzerindeki itibarınızı istediğiniz gibi olumlu bir hale getirebilmek için profesyonel yardım alabilirsiniz. eKORUMA, adınızla ilişkili negatif bağlantıları izleyen ve silen platform olmak üzere işletmelere ve bireylere yönelik hizmetler sunmaktadır.
Bir profesyonel ile konuşmanız gerekiyorsa, lütfen bize ulaşın; durumunuza ve kişisel gereksinimlerinize göre önerilerde bulunmaktan memnuniyet duyarız.
Modern çağ, beraberinde bireyselleşme ve korku kavramlarını ortaya çıkartırken, çocuklar içinde eğlence ve oyun anlayışının şekillerini yeniden belirledi. Kimi zaman ebeveynlerin sokağa karşı duydukları güvensizlik, kimi zaman ise çocukların bu renkli dünya ile kurdukları hızlı bağ sayesinde onları oyalamanın kolay olması, bu yeni oyun anlayışının temellerini oluşturdu.
Ancak ortaya çıkan sonuçlar gösteriyor ki, ebeveynler çocuklarının güvenli bir ortamda zaman geçirdikleri düşünürken, kötü niyetli kişilerin elinde internet dünyası çok ciddi sonuçlar yaratabilmekte. Peki ya bu oyunlar aslında ne kadar masum? Kontrol altında tutulmadığı taktirde çocuklarımız için ne gibi geri dönülemez sonuçlar doğurabilirler? Bu yazımızda sizlere bu oyunlar hakkında bilgi vereceğiz.
İnternet erişiminin neredeyse her evde ve ortamda sağlanabilir olduğu bu dönemde, bilgi sosyal medya araçları ile hızla yayılmakta ve oyunlar da gençler arasında aynı hızda popülerleşmekte. Tahmin edilebileceği gibi bu da olumsuzlukları beraberinde getirip, çocuklarımızın masumluklarını hedef almaktadır. İlk olarak oyuncuyla bağ kuran bu oyunlar, onları dış dünyadan izole ettiğini düşündükten sonra görev verme aşamasına geçilir ve asıl tehlikede bu noktada başlar.
Çocuk olmadığını ve yetişkin bireyler gibi davranabileceğini kanıtlamak isteyen katılımcı bir süre sonra neredeyse hipnotize olarak bu tehlikeli görevleri yerine getirmeye çalışır. Genellikle maddi kaygılar ile yapılan bu oyunlar, çocukların zihinlerine karanlık düşünceler de yerleştirmekte ve onları intihara kadar sürükleyebilmektedir.
Kimliği yeni oturan, kendisini ve cinsiyetini yeni yeni tanıyan çocuğun üzerinde oluşturulan bu psikolojik ortam ani sonuçlar vermese dahi, yıllarca sürecek sorunları doğurmaktadır. Aynı zamanda, uyku ve yemek bozuklukları, eklem rahatsızlıkları, kalp hızında yüksek artış gibi fizyolojik sorunları beraberinde getirirken, çocukları okuldan ve sosyal yaşam uzaklaştırır.
Çokça ölüm ve şiddet içermesi nedeniyle de oyuncuyu öfkeli ve mutsuz bir ruh haline büründürür. Verdiği anlık özgüvenler ile çocuğun arkadaşlarına karşı zarar verici olmasına da neden olur. Oyun sürecinde tacizlere ve tehditlere maruz kalan oyuncunun, kişisel bilgileri de çalınabildiği gibi onlardan zorla para alınabileceği gerçeği de biliniyor. Son dönemde ortaya çıkan ve en çok bilineni Momo isimli oyundur.
Dünya üzerinde en çok tercih edilen mesajlaşma uygulaması olan WhatsApp ile yayılan bu oyun kişilere şiddet içerikli mesajlar ve görüntüler gönderiyor ve onları tehdit ediyor. Oyunun henüz nasıl ortaya çıktığı net olarak bilinmiyor.
Bir diğeri ise genellikle ilkokul çağındaki çocukları hedef alan Mavi Balina oyunu. 50 günlük bir süreç boyunca oyuncuya komutlar veren ve ona hem fiziksel hem de ruhsal şiddet için baskı yapan bu oyun yüzünden dünya üzerinde bir çok ölüm olduğu biliniyor. Belli etiketler yardımıyla ve toplu mesajlar ile yayılıyor. Bir diğeri ise yine şiddet ve korku duygusuyla beslenen oyun; Mariam. Yine oyuncuya sosyal medya kanallarıyla ulaşılıp bu oyun karakterine eve dönüş yolunda yardım edilmesi isteniyor ve oyuncunun kişisel bilgilerinin ele geçirilmesi hedefleniyor.
Oyunlar her zaman bu kadar korkutucu olmasa da; tarçın yeme mücadelesi, buz ve tuz mücadelesi yada araba sörfü mücadelesinde de gördüğümüz gibi eğlenmek adı altında hayati ve fiziksel sonuçlarla çocuklarımızı tehdit ediyor. Ya da Metin 2 gibi oyunlarda içerdikleri fiziksel şiddet ve öfke duygusuyla çocuklarımızı ruhsal olarak etkilerken alt metindeki uyuşturucu ve cinsellik temalarıyla da aileleri tedirgin ediyor.
İlk olarak yasal yollardan oynanan oyunlarda oyun derecelendirme sistemi ile çocuklarımıza, onun için uygun olanları tercih etmesini sağlamalıyız. Çocuğumuzu bilgisayarla geçirdiği süreçte denetlemeli, oyun açıklamalarını okumalı ve internet üzerinde ebeveyn koruma filtreleri ile korumalıyız. Oyun başında geçirilen süreyi sınırlandırmalı, internetin çocuklarımızın sosyal yaşantılarının önüne geçmesine engel olmalıyız.
Çocuğumuzun farklı gerçek hobiler ile mutlu olmasına destek olmalı spor, müzik yada başka sanat dallarında teşvik ederek enerjisini bu yönde kullanmasını sağlamalıyız. O anı geçirmek için oynadıkları oyunların onlarda seneler boyu iz bırakacak etkileri olduğunu unutmamalı, çocuklarımıza güven duygusu vererek yaşayacakları her sorunu paylaşmalarını sağlamalıyız çünkü; ebeveynler olarak çocuğunuzu en iyi sizler koruyabilirsiniz.
Farkettiğimiz herhangi bir şüpheli durumda bunu hemen siber suçlara bildirmeli ve hukuki yollara başvurmalıyız. Çocuğumuzda ruhsal değişimler olması halinde bir psikoloğa danışmalı ve bizde en az onlar kadar internette yayılan yeni akımlar hakkında bilgi sahibi olmalıyız.
Artan internet kullanımı birçok kolaylığı beraberinde getirmiş olsada, son zamanlarda sıklıkla kötü niyetli kişiler tarafından birçok kişi veya kurum dolandırıcılık konusunda zarara uğrayabiliyor.
Özellikle Facebook mecrasında aktif olan bu kişiler, sizi yakın mercek altına alarak önce arkadaşlarınızı ekliyor sonrasında ise sizin içerisinde olduğunuz gruplara dahil oluyor.Asıl hedefleri dikkat çekmeden bir şekilde hayatına girmek ve arkadaşlarınızın da irtibatta olduğu gibi gözükmesi masum gelebiliyor.
Tüm bunların dışında özellikle twitter ve facebook kanallarında gezinen bu dolandırıcılar kişileri sahte yarışmalar ile halkanın içine dahil ediyor.Ve büyük ödül kazandınız diyerek heyecanlandırıyor.Ödülü alabilmek için ise istedikleri dolandıracakları kişinin cebindeki para. Bu yüzden mutlaka ve mutlaka sosyal medya kanallarında tanımadığınız kişiler tarafından gelen arkadaşlık isteklerini kabul etmemeli ve profilinizi sadece arkadaşlarınıza açık hale getirmeniz olacaktır.
Geçtiğimiz günlerde ise Türkiye’de bir çiftçimiz dolandırıldığını hemde bunun Facebook platformu üzerinden yapıldığını açıkladı.
‘Facebook grubunda yonca satışı yapıldığı gördüm ve vermiş oldukları numara ile hemen iletişime geçtim. Telefona cevap veren kişi ile iletişime geçerek gerekli bilgileri aldım. Sonrasında bana fotoğraflarını gönderdiler. Akabinde ise benden ilk olarak nakliye ücretini yapmamı ve ürünleri göndereceklerini söylediler. Parayı gönderdim ve verdikleri tır şoförünün numarasına bir daha ulaşamadım’ dedi.
Gördüğümüz gibi dolandırıcılık şekillerini genişleten siber suçlular gün geçtikçe yeni yöntemler ile dolandırmaya devam ediyor.Bu aşamada en önemli şey özellikle kayıt olduğunuz sitelere kişisel bilgilerinizi ve banka bilgilerinizi kesinlikle vermeyiniz. İnternette yer alan kişisel bilgileriniz size yaklaşan kişinin sizi tanıması için son derece önemli ve en büyük silahıdır.Neleri seviyorsunuz, kiminle arkadaşsınız, nerelerde gezersiniz bu veriler onlar için çok değerlidir.
İlginç arkadaşlık istekleri:Tarafınıza gelen bir arkadaşlık isteği var ise neden bu kişinin seninle irtibata geçmek istediğini iyice düşün ve hemen kabul etme.Eğer ortak bir arkadaşın var ise mutlaka danış. Bugünün en büyük siber suçları tanımadığınız kişileri sosyal ağınıza dahil ederek gerçekleşiyor.
Şirket veya kişilerin başına internette birçok kriz gelebilir. Bu krizi doğru yönetmek kriz başladığı ve bittiği andan itibaren çok önemlidir. Krizin en kritik noktası krizin bittiği düşünülüp en başa tekrar dönmektir.
Krizin etkileri hafiflemeye başladığında en önemli konulardan birisi markanın başına gelmiş olan bu olaydan ders çıkarmasıdır. Temele inilmeli ve sebep olan durumlar tek tek belirlenmelidir. Ve durumun toparlanması için hızlıca harekete geçilmelidir.
Bundan 20 yıl önce şirketlerin başına gelen krizler çoğunlukla yazılı basın aracılığıyla olmaktaydı. Ama artık güç kaybetmeyen ve gün geçtikçe gücüne güç katan Sosyal Medya var. İnternette çıkmış olan bir haber, içerik, video veya fotoğrafınız kısa sürede milyonlarca kişiye ulaşacağından hiçbir şüpheniz olmasın. Burada ki asıl sorun ise şudur eğer kriz yönetimi sonrası doğru bir toparlanma döneminden geçmezseniz yıllar sonra bile sizi araştıran kişilerin karşısına çıkacaktır. Şimdiden geçmiş olsun.
En önemlisi ise itibara zarar veren ve gerçek olmayan içerikler yayından kaldırılmalı, profesyonel bir ekip ile mutlaka çalışılmalıdır.
İtibar oluşturmak ne kadar zor bir süreç olsa da itibarınızı sadece 10 saniyede kaybedebilirsiniz. Bu yüzden bir krize yakalanmadan önce mutlaka ve mutlaka şirketinizin veya kendinizin internette çıkan içeriklerini takip etmelisiniz. Takip etmediğiniz her bir günün size dönüşü çok ağır olabilir.
Bunun dışında ise kriz sonrası birçok kişi veya kurum bu durumdan faydalanmak isteyip müşterilerinize yeni kapı yaratma peşinde olacaktır. Adınıza sahte hesaplar ve blog sayfaları açılabilir, içerikler veya haberler yapılabilir.
Bu yapılan işlemler ise kurum itibarınızı zedeleyerek yeni bir kriz kapınızda olabilir. Tüm bunların olmaması için kriz sonrası iletişim ve takip bu yüzden önemlidir.
İnternette yayınlayacak olduğunuz reklamları oluşturmanıza yer sağlayan bir paneldir. Google adwords reklamları ile dilediğiniz kanalda ki hedef kitlenize ulaşabilirsiniz. Ayrıca bireysel olarakta kullanılan bu panel tüm işletmeler tarafından hızlıca kullanılmaya devam etmektedir.
Google reklamları marka ismini ve itibarını yönetmek için en önemli adımlardan dır.
Google reklam ihlalleri kişi ve kurumlar için çok önemlidir. Haberiniz olmadan marka isminizi kullanarak sizin üzerinizden diğer kişiler haksız kazanç elde edebilirler. Arama sonucunda sizin isminizi arayan kişilerin karşısına reklam olarak çıkarak yanıltıcı reklam veya kötü sitelere yönlendirebilir.
Burada en önemli kısım sizin isminiz ile müşterilerinizi dolandırabilir ve bu durum müşterilerinizin gözünde itibarınızı kaybetmenize neden olabilir.
Rakip firmalar marka isminizi içeren anahtar kelimeler aracılığıyla sizin sektörde olan başarınızdan faydalanmaya çalışabilir. Bu yüzden Google reklam ihlalleri takip edilmesi gereken en önemli mecraların başında gelir.
Şirketiniz ile hiçbir ilişiği olmayan kişilerin internet ortamındaki çalışmalarında sizin isminizi referans göstererek ya da reklam açarken sizin marka isminiz ile açması müşterinizi yanlış yönlendirecektir.
eKORUMA olarak maruz kalmış olduğunuz bu ihlalleri engelleyebiliriz. Sizde markanızı izinsiz olarak kullanan, sizin üzerinizden gelir elde etmeye çalışan kişilerden haberdar olun ve marka itibarınızı koruyun.
Bir kişinin oluşturmuş olduğu gerçek veya sanal bir vaka için elde edilen yasal bir haktır.
Örneğin; yazmış olduğumuz makale, kitap, beste, fotoğraf, resim fotoğraf veya sanatsal eser yazan kişilere yasalarca tanınmış haktır. Yapmış olduğunuz bu eserlerden birisine sizden izinsiz olarak kullanan, çoğaltan veya yayınlayan kişiler telif hakkınızı ihlal etmiş olacaktır.
Sizin emek harcayarak hazırlamış olduğunuz bir içerik, makale veya eser başkaları tarafından çoğaltılabilir veya gelirinizi sizden habersiz ortak olabilirler. Bu durum sizi hem maddi hem de manevi olarak ciddi zararlara uğratabilir. Bu yüzden telif hakkınızı korumak yapmış olduğunuz bir eser için son derece önemlidir.
Bu yüzden telif hakkınızı korumalı ve eserleriniz ile alakalı içerikleri takip etmelisiniz.
Teknolojinin hızla gelişmesi ve geniş kitleler tarafından kullanılması internette kişi ve kurumlar için olumlu etkiler yaratırken olumsuz etkiler yaratmaya başlamıştır. Özellikle son dönemde dizi ve film sektörüne yönelik yapılan ihlaller gün geçtikçe çoğalmakta ve maddi kayıplara neden olmaktadır. Yapılan araştırmalarda ise sinema ve dizi izleyici kitlesi zamanla internette yayın yapan korsan yayınlara maruz kalmaktadır. Maruz kalınan ve ücretsiz elde edilen bu kullanımlar kişileri dizi veya filmin gerçek yayın merkezinden uzaklaştırmakta korsan yayınlara teşvik etmektedir.
Özellikle Sinema Filmleri yayına girdikleri an itibariyle hatta bazen ise yayına girmeden önce korsan sitelerde yayınlanmakta ve kişilerin sinema gitme ihtiyacının önüne geçiyor. Diziler ise yayınlandıktan sonra ne yazık ki korsan dizi sitelerine düşmektedir.
Bu durum en fazla yapımcı ve telif hakkı sahiplerini maddi kayıplara uğratmaktadır.
İnternetin çabuk ulaşılabilir olması istenilen müziklere rahatlıkla ulaşmayı, telefona veya bilgisayara indirilmesini kolaylaştırmaktadır. Kişiler dinlemek istedikleri müziklere arama motorları veya izinsiz olarak yayınlanan siteler aracılığıyla sahip oluyor. Kontrol edilmesi son derece zor olan müzik telif hakkı mutlaka takip edilmesi gereken önemli bir işlemdir.
Telif hakkınızı hiçe sayarak bin bir emekle yapmış olduğunuz fotoğraf veya tasarımlarınız sizden habersiz kullanılabilir. Bu durum hem emeğinize karşı yapılmış olan saygısızlık hem de fotoğraf telif hakkınızı ihlale etmiş olacaktır.
Hiç emek veya bedel harcamadan ele geçiren bu kişiler belki de sizin emeğinizin karşılığını kendileri alarak size ciddi derece maddi zararlar verecektir.
Bu yüzden her türlü eserleriniz dijital ortamlarda yayın yapan, kullanan, gelir elde eden kişilere karşı korunmalıdır. Arama motorlarında korsan sitelere yönlendiren bu kişileri takip etmeli ve telif hakkınızı korumalısınız.
Film, dizi, müzik, fotoğraf ve tüm eserlerinizi dijital ortamda eKORUMA ile koruyun!
Facebook, üye ulan kişi ve kurumların yorum gönderebileceği, fotoğraf paylaşabileceği , video yükleyebileceği web’deki haberlere veya istedikleri içeriğe bağlantı gönderebileceği, canlı olarak sohbet edebileceği ve i bir sosyal ağ sitesidir.
Paylaşılan içerikler herkese açık olarak erişilebilir hale getirilebilir veya yalnızca belirli bir arkadaş grubu veya aile grubu paylaşılabilir.
Facebook sadece kişilere özgü bir sosyal ağ değil, markaların kurumsal kimlikleri ile alakalı paylaşımda bulunabileceği bir platformdur.Günümüzde artık neredeyse internette kendini göstermek isteyen tüm markalar facebook’ta kendilerine özel bir marka sayfası açmaktadır. Açılan bu sayfa ile ürün ve marka tanıtımlarını yapmakta ve kampanyalarını bile artık buradan yönetmektedir.
ilk etapta kolay bir şifre belirlemeniz hesabınızı ele geçirmek isteyen kişiler için oldukça basit bir yöntemdir.
Her ne kadar sosyal medya kanalları açılırken güçlü şifre belirlemelisiniz yazısı karşımıza çıkmış olsa da ne yazık ki hızlı ve kolaylıkla tahmin edilebilecek şifreleri vakit kaybetmemek için tanımlıyoruz. Bu durumda en büyük hatayı yapmış oluyor ve kötü niyetli kişilere karşı fırsat sunmuş oluyoruz.
Facebook hesabınız eğer sizin haberiniz olmadan veya istemediğiniz kişiler tarafından ele geçirildiyse çok dikkatli olmanız gerekiyor. Çalınan hesabınızda sizden habersiz kişisel bilgileriniz, istemediğiniz fotoğraflarınız veya gizli olan her türlü bilginiz paylaşılabilir. Bu bilgiler paylaşıldığında ise ne yazık ki bazı şeyler için geç olabilir.
Facebook hesabı çalınan bir kişi hemen harekete geçmeli ve tekrar geri almalıdır.
Özellikle kişi ve kurumları karalamak,itibarına zarar vermek isteyen kişiler kasıtlı olarak istenmeyen bir içerik veya video paylaşabilir veya size ait olmayan bir içerik ile sizin adınıza uygunsuz paylaşımlar yapabilir. Bu yüzden çalınan hesapla ilgili olarak mutlaka profesyonel yardım almalı ve hızlıca hesabı geri almalı veya kapattırmalısınız.
Sahte facebook hesabı veya çalınan hesaplarınız ile ilgili sayfanın altındaki butonlardan bize ulaşabilirsiniz.
Skype internet bağlantısı aktif olduğu taktirde dünyanın her yeriyle yüksek kalitede görüntülü, sesli ve metin aracılığıyla iletişim kurmanızı sağlayan Microsoft firmasına ait bir yazılımdır. Gerek iletişimdeki kalitesi, gerekse kalabalık grupların eş zamanlı olarak görüşebilmesini sağlaması özelliğiyle çok tercih edilmekte ve iş çevrelerinde de aktif olarak kullanılmaktadır.
Güncellenmiş versiyonuyla yaptığınız görüşmeleri kayıt altına alabilir, aynı zamanda konuşmaları canlı olarak alt yazılardan takip edebilir ve bu sayede bilgi kalıcılığı sağlayabilirsiniz. Her türlü cihazın alt yapısını destekler şekilde oluşturulan, kolay ödeme yöntemleri ve çeşitliliğiyle kullanıcı sayısını son dönemde gittikçe arttıran bu yazılımda maalesef güvenli ellerde kullanılmadığında tehlikeli bir hale gelebilmektedir.
Peki ya Skype nasıl kullanılmalı ve olası tehditlere karşı nasıl önlemler alınabilmektedir? Şantaja uğramanız durumunda ne gibi yaptırımlar uygulanabilir? İşte bu yazımızda tüm sorularınıza yanıt bulacak ve eKORUMA ile güvenlik sorunlarına çözüm bulacaksınız.
Her online uygulamada olduğu gibi Skype kullanıcıları da zaman zaman büyük tehlikeler ile karşılaşmaktadır. Bilişim teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte, eskiden kullanılan mektup ve telefonun yerini alan uygulamalardan biri olan Skype, kötü niyetli bireylerin elinde birer şantaj malzemesine dönüşmektedir. Video ve fotoğraf yoluyla yapılan şantajın Türk kanunlarında yeri ve yaptırımı bulunmaktadır. Şantaj suçu Türk Ceza Kanunu’nun 107. Maddesinde işlenmiştir ve günümüzde en çok karşılaşılan suçlardan birisidir.
Çeşitli chat platformlarında tanışan bireylerin görüntüleri video konferans esnasında kayıt altına alınmakta, özel bilgileri ifşa edilmekle tehdit edilmekte ve bunun karşılığında paraları istenmektedir. Burada şantaj yapan kişiler tarafından bir hazırlık aşaması yürütülmekte, varlıklı ve mesleki durumu yerinde kişiler hedef alınmaktadır. İlk olarak mağdurların güveni kazanılmakta, sonrasında korkutma yoluna gidilmektedir.
Burada unutulmaması gereken ise, karşımızdaki kişilerin endişemizi gördüklerinde talep ettikleri ilk rakamla kalmayacaklarını, bununla sürekli bizi tehdit edeceklerini ve kötü niyetli olduklarını bilmektir. Bu yüzden haklarımızı ve nasıl yaptırımlarda bulunabileceğimizi bilmeliyiz.
İlk olarak internet yoluyla gelen arkadaşlık ve sohbet tekliflerine şüpheyle yaklaşmalı ve tanımadığımız kişilerle görüntülerimiz ya da bilgilerimiz paylaşılmamalıdır. Özellikle video görüşmelerine çok dikkat edilmeli, bu görüntülerin artık kolaylıkla kayıt altına alınabileceği ve üzerinde oynamalar yapılabileceği bilinmeli, iş ve mesleki hayatımızla ilgili konuşulmamalıdır.
Eğer başımıza bu durum gelirse, şantaja boyun eğmeden, faili oyalayarak zaman kazanılmalıdır. Faille ilgili olabildiğince bilgi toplamalı, yapılan tüm görüşmelerin ve hesap isimlerinin kaydı alınmalıdır. Görüntülere internete yüklenmeden el koyulabilmesi için vakit kaybetmeden yasal yollara başvurmalı, yayınlanır ise internet ve bilişim avukatlarından destek alınmalıdır.
Bu süreçte alanında uzman bir ekibin vereceği hizmetin çok daha faydalı olacağı bilinmelidir. Atılacak her yanlış adımın size ve prestijinize vereceği telafisi mümkün olmayan zararları öngörmeli, ve izlenecek yollar çok daha iyi tespit edilmelidir. Nitekim kısa süreçte sonuç almak çok önemli olacaktır. eKORUMA ailesi olarak, karşılaştığınız bu şantaj sürecinde teknik alanda sizlere gereken tüm desteği vermekte ve kriz sürecini alanında yetkin ekibimizle hassasiyetle yürütmekteyiz. Yaşadığınız hasarı en aza indirmek ve saygınlığınızı korumak için gerekli her önlemi almaktayız.
Dijital Ortamlarda ve gelişen yeniçağda, müşterilerinizin markanız veya ürünleriniz hakkında neler söylediğini bilmek ve itibarınızı korumak için önlemler almak artık zorunlu hale gelmiştir. İtibar yönetimi, tüketicilerin sizi nasıl gördüğünü anlamanızı, markanız hakkında bilgi vermeyi ve hakkınızda konuşulanları görmenizi sağlar.
İnternette yer alan olumsuz sosyal medya paylaşımları ve kötü derecelendirmeleri işletmeleri olumsuz itibara sürükleyebilir. “Korkunç deneyim”, “Mağduriyet ”, “şimdiye kadar hizmet aldığım en kötü şirket” vb. Gibi birkaç kelime, potansiyel müşterilere güvenilirliğinizi sorgulayabilir. Bu nedenle, şirket itibarınızı izlemek ve yönetmek önemlidir. İtibar Yönetimi Neden Önemlidir?
Bir marka için başarı ve itibar yönetimi faktörlerinden biri müşterilerinizin güvenini kazanmaktır. İnsanlar deneyimlerini özellikle arkadaşlarıyla ve aileleriyle ve hatta sosyal medya hesaplarında paylaşmayı severler. Ürünlerinizden veya hizmetleriniz ile alakalı hayal kırıklığına uğrarlarsa, olumsuz deneyimlerini paylaşma olasılıkları kaçınılmazdır. Çevrimiçi dünyada, bu tür haberler hızla yayılma eğilimindedir ve insanların markanız hakkında olumsuz konuşması son derece tehlikelidir.
Tüketiciler satın alma kararını vermeden önce bir işletme, ürünleri ve hizmetleri hakkında genel bir araştırma ve inceleme yapması artık olmazsa olmazlardandır. İnsanların sizin işletmeniz hakkında ne düşündüklerini bilmiyorsanız, müşterilerinizin taleplerini karşılama ve ürünlerinizi veya hizmetlerinizi buna göre geliştirme fırsatını kaçırabilirsiniz. Müşterilerin yorumlarını (iyi veya kötü )dikkate almamak, marka imajınıza ve online itibarınıza dikkat etmemeniz zamanla daha da kötüleşerek var olan satışlarda düşüşe yol açacaktır.
Mevcut ve potansiyel yatırımcılar, bankalar, şirketler ve işletmeniz hakkında bilgi edinmek isteyen kişiler adınızı Google’da arayarak başlayacaktır. Yatırımcılar müşteriler gibi online tarama yaparak bilgi topluyorlar. İşletmenizi yeterince tanımadıkları için herhangi bir yatırım kararı almak için online tarama yapacaklardır.
Herhangi bir işin temeli işgücüdür ve temelde başarısının arkasındaki en büyük etken şirket itibarı ve işe alım gücüdür. İş arayan herkes pazarda iyi bir üne ve itibara sahip bir şirket arar. İyi bir online itibar, işinizi yeni zirvelere taşıyacak çalışanlar ve büyük yetenekleri çekmek anlamına gelebilir. Şirketinizin çevrimiçi itibarı, adayda size evet diyen karar verici faktör olabilir.
Bu yüzden Şirketinizin itibarı tüketiciler, potansiyel çalışanlar ve yatırımcılar tarafından nasıl göründüğü ile ilişkilidir.
İnternet kullanımı artmaya devam ettiği sürece kişi ve kurumlar, markanız hakkındaki tüm değerlendirmeleri internette yaptığı araştırmalar sonucunda netleştirecektir.
Bu durumda ise bazı tüketiciler deneyimleri hakkında şikayet edebilir veya olumsuz yorumlarda bulunabilirler.
Bu yüzden itibar kaybınız olumsuz bir değerlendirme veya yapılan olumsuz bir yorumdan kaynaklanabilir.Ve bu durum saniyeler içerisinde milyarlarca kişiye erişebilir.
Bir işletme itibarı, tüketicilerin şirket hakkında neler hissettiğini paylaştıkları anda şekillenmeye başlar.Yapılan her türlü olumsuz şikayet, yorum, içerik veya videolar doğrudan şirket itibarını etkileyecektir.
Arama sonuçlarında çıkan olumsuz içerikleriniz eğer gerçeği yansıtmıyor ve sizi karalamak için yapılıyor ise maddi anlamda çok büyük zararlara yol açabilir.Çünkü tüketiciler incelemiş oldukları ve internette bulunan bilgilere cevaben harekete geçerler ve ürün ve hizmetleri satın alma kararı verirler.
Bu yüzden itibarınızı zedeleyen veya yanlış bilgi olmadığından emin olmanız ve takip etmeniz kesinlikle şarttır.
İnsanların şirketiniz veya markanız hakkında neler düşündüğü, yalnızca müşterilerinizin ve hedef kitlenizin markanız hakkında neler paylaştığını içermez Çalışanlarınız, topluluk üyelerinizi, rakipleriniz hakkınızda neler düşünüyor buda son derece önemlidir.
Bir şirket için olumlu bir itibar yaratmak, iyileştirmek ve sürdürmek son derece önemli bir iştir.
Günün sonunda ise iyi bir itibar artık internette yayınlanan içerikleriniz sonucunda belirlenmiş olacaktır.
Şirketinizin itibarının, markanızın, hizmetlerinizin ve kontrol ettiğiniz ürünlerin çok ötesine uzandığını unutmayın.